TRHT İSTANBUL:Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "İBB çıkar amaçlı suç örgütü" soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame, bugün İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede sanık olarak yer alan toplamda 402–407 kişi bulunuyor; aralarında 105 kişinin tutuklu olduğu belirtiliyor.İddianamede, İmamoğlu için 828 yıldan başlayıp en yüksek 2 352 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamede öne sürülen suçlamalar arasında:
"Suç örgütü kurma ve yönetme", "örgüte üye olma" ve "örgüte yardım etme" suçları
Rüşvet alma/verme, ihaleye fesat karıştırma, kamu zararına dolandırıcılık, usulsüz ihale süreçleri, kamu mallarına zarar verme gibi iddialar yer alıyor.
İddianamede, belediyeye bağlı ihaleler ve projelerde usulsüzlük/şüpheli uygulamalar olduğu, bazı ihalelerin "önceden belirlenmiş firmalara" verildiği öne sürülüyor.
Mahkeme iddianameyi kabul etti ancak hâlâ "tensip zaptı" düzenlenmedi. Bu yüzden dava duruşma tarihi ve tutukluluk incelemesi henüz açıklanmadı.
Avukatlarına göre bu karar sonrası öncelikle tensip (dava prosedürünün belirlenmesi) yapılıp, ardından duruşma süreci başlayacak.
Savcılık, örgütün gelir kaynakları arasında ruhsat ve tadilat işlemleri, hafriyat döküm sahaları gelirleri ve raylı sistem projeleri için alınan yurt dışı kredilerinin usulsüz kullanımı olduğunu belirtiyor.
İhalelerin şirkete özel şartnamelerle düzenlenerek, sadece belirli iştiraklerin katılımının sağlandığı; alt ihale süreçlerinde de "davet usulüyle önceden seçilmiş firmaların" tercih edildiği ifade ediliyor.
Bazı şüphelilerin "etkin pişmanlık" beyanları verdiği ve bu beyanların delil olarak kullanıldığı da iddianamede yer alıyor.
İddianame hazırlık aşamasında, İmamoğlu yaptığı açıklamada suçlamaları "iftira ve kumpas" olarak nitelendirmiş; dosyanın bir "siyasi gasp" olduğunu savunmuştu.
Kararın ardından kamuoyunda "İBB Davası" adıyla anılan süreç gündemde. İddianamenin kabul edilmesi, yargılamanın fiilen başlaması anlamına geliyor.
İddianame kabulü, davanın açıldığı anlamına geliyor — ama bu, suçun kesinliği ya da çocukça ceza demek değil. Suçlamalar yargılama sürecinde tartışılacak, savunma ve deliller mahkemece değerlendirilecek.
İlerleyen haftalarda tensip zabıtlarının düzenlenmesi ve duruşma tarihlerinin açıklanması bekleniyor. Bu tarih ve savunma süreci, davanın hukuki ve toplumsal seyrini belirleyecek.
Kamuoyu ve medya da süreci yakından izleyecek. Özellikle delillerin mahkemedeki değerlendirilmesi, siyasi dengeler ve seçime giden yolda etkileri açısından önemli olacak.