TRHT: AK Parti'nin hazırladığı 11. Yargı Paketi'nde öngörülen infaz düzenlemesi, kamuoyunun yoğun tepkisi üzerine Meclis'e sunulmak üzere ertelendi. Düzenlemeye göre yaklaşık 50 bin hükümlü için denetimli serbestlik imkânı tanınması planlanırken, "örgütlü suçlar ve terör suçları" (PKK'ya atfedilen suçlar dahil) kapsam dışında bırakılıyor. Bu durum, özellikle KHK ile yargılananların ya da KHK ile ilişkilendirilen kesimlerin düzenlemeden yararlanamaması eleştirilerine yol açtı.
Kamuoyunun Tepkisi ve Baskı
Düzenleme taslağı sızdıkça, demokratik kitle örgütleri, insan hakları kuruluşları ve sivil toplum grupları pakete itiraz etti. Özellikle infaz genişlemesinin yalnızca "terör / örgüt suçları dışı" olması, "ayrımcı ve adaletsiz" bir yaklaşım olarak değerlendirilerek protesto edildi.
Kaos GL gibi aktivist gruplar da paketin "toplumu kontrol altına alma girişimi" olarak nitelendirilip durdurulması çağrısı yaptı.
Pakette Ne vardı?
Taslağa göre, 31 Temmuz 2023'ten önce suç işlemiş olan ve denetimli serbestliğe ayrılmasına 5 yıl ya da daha az süre kalan hükümlüler, kalan cezalarını denetimli serbestlikte tamamlayabilecek.
İlk aşamada yaklaşık 50 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanması bekleniyordu.
Ancak aynı metinde "örgütlü suçlar ve terör suçları" kapsam dışında bırakılıyor.
Bu ayrım, bazı çevrelerde "PKK'lıların dahil, KHK'lıların hariç tutulduğu" eleştirisine dönüştü.
Geri Çekme / Erteleme Kararı
Son dakika görüşmeleri sonrasında, MHP ile AK Parti arasında yapılan görüşmeler neticesinde paket Meclis'e sunulmak üzere planlanan tarihten geri çekildi / ertelendi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Adalet Bakanlığı'ndan infaz düzenlemesine ilişkin "etki analizi" talep ettiklerini açıkladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, 11. Yargı Paketi ile infaz konusunun "daha kapsamlı bir infaz reformu paketi" ile ele alınacağını söyledi.
Eleştiriler ve Tartışmalar
Eleştirmenler, bu düzenlemenin "eşitsizlik yarattığını" vurguluyor. Özellikle KHK ile yargılanmış ya da terör suçlamasıyla tutuklu olan kesimlerin bu infaz avantajından yararlanamaması "adalet eşitliği" ilkesi açısından problemli görülüyor.
Diğer yandan hükümet, düzenlemenin "genel af" olmadığını, infaz sistemine teknik bir düzenleme olduğunu savunuyor.
Bazı uzmanlar, terör / örgüt suçlarının paketten çıkarılmasının "güvenlik gerekçesiyle yapılmış bir sınırlama" olduğunu ve bu yüzden kapsama alınmayanların olabileceğini belirtiyor.
11. Yargı Paketi'nin şu andaki durumu, infaz reformuyla ilgili kamuoyu beklentisi ile hükümetin güvenlik temelli sınırlamaları arasındaki gerilimi yansıtıyor. Paket kamuoyunun baskısıyla ertelenmiş olsa da, "terör / örgüt suçları"nın kapsam dışında bırakılması tartışması hukuki ve siyasi gündemi meşgul etmeye devam ediyor. İlerleyen günlerde, bu tür suçları da kapsayacak mi ? ya da ayrı bir infaz reformu paketiyle mi ele alınacak soruları kritik önem taşıyor