Bugün, 15 Aralık 2025 Pazartesi

Bahçeli “İmzamı Atarım” Dedi: Peki Apo’nun Şartları Ne?

Türkiye siyaseti bazen tek bir cümleyle sarsılır.

Tarih: 15.12.2025 14:06 Güncelleme: 15.12.2025 14:15
 Bahçeli “İmzamı Atarım” Dedi: Peki Apo’nun Şartları Ne?

Devlet Bahçeli’nin son çıkışı da tam olarak böyle oldu.

“Her cümlesinin altına imzamı atarım.”

Bu söz, sıradan bir siyasi destek cümlesi değil. Hele ki muhatap, adı Türkiye’de binlerce şehit ailesinin hafızasında derin bir yara olarak duran Abdullah Öcalan olunca… İşte tam bu noktada toplum ikiye bölündü.

Peki Bahçeli gerçekten ne dedi?
Daha önemlisi: Ne demedi?

Bu Bir Taviz Değil, Bir Devlet Şartıdır

Bahçeli’nin sözleri çarpıtılarak “Apo’ya destek” gibi sunuluyor. Oysa ortada net bir çerçeve var:

PKK silah bırakacak, Örgüt kendini feshedecek, Bu çağrıyı Abdullah Öcalan açık ve net biçimde yapacak. Yani masada bir pazarlık yok. Bir müzakere hiç yok. Devletin geri adımı hiç yok. Bu, bir anlamda *“son çağrı”*dır.

Bahçeli’nin imza atacağını söylediği şey, bir terör liderinin şartları değil; devletin şartlarının kabul edilmesi hâlidir.

Asıl Tartışma Neden Burada Kopuyor?

Çünkü Türkiye’de yıllardır şu refleks var: “Terörle ilgili her cümle ya ihanettir ya da susulmalıdır.”

Oysa Bahçeli bu tabuyu kırdı. Hem de en sert milliyetçi tabandan gelen bir lider olarak…

Bu yüzden sözleri bu kadar sarsıcı oldu. ‘Umut Hakkı’ ve Meclis Meselesi: Gerçek Ne?

Bazı çevreler meseleyi bilinçli olarak çarpıtıyor:

“Meclis’te konuşturulacak”,
“Serbest bırakılacak”,
“Af geliyor”…

Bunların hiçbiri şu an hukuken mümkün değil. Bahsedilen “umut hakkı”, doğrudan tahliye değil; Avrupa İnsan Hakları hukuku çerçevesinde teorik bir değerlendirme ihtimalidir.
Bu bile ancak silahların tamamen susması durumunda gündeme gelir.

Yani önce devlet kazanacak, sonra hukuk konuşulacak.

Bahçeli Neyi Göze Aldı? Bahçeli bu çıkışla şunu göze aldı:

Kendi tabanından gelecek sert tepkiyi,Sosyal medyada linç kampanyalarını,“Dava çizgisi değişti” suçlamalarını,

Ama şunu da hesapladı: PKK silah bırakırsa, bunu hiç kimse MHP’den daha güçlü savunamaz Bırakmazsa, devlet “biz çağrı yaptık, reddedildi” deme imkânı kazanır

Bu nedenle bu çıkış, bir zayıflık değil; yüksek riskli ama kontrollü bir hamledir.

Asıl Sorulması Gereken Soru , ugün sorulması gereken soru şudur:

PKK silah bırakırsa, buna “hayır” mı diyeceğiz? Yoksa yıllardır ödenen bedellerin sona ermesini mi savunacağız?

Bahçeli’nin sözü, tam olarak bu ikilemi milletin önüne koymuştur. Bu süreç, ne romantik bir barış masalıdır Ne de gizli bir pazarlıktır.

Bu süreç şudur: Devlet konuşuyor. Şartlarını koyuyor.Kabul edilirse kazanıyor, edilmezse yoluna devam ediyor.

Ve Devlet Bahçeli’nin “imzamı atarım” dediği yer, tam olarak burasıdır.

ÖNEMLİ BİLGİ:
Abdullah Öcalan, DEM Parti heyetiyle yaptığı son görüşmelerde, DEM Parti’nin sürecin ikinci aşamasında önemli bir rol oynayacağını vurguladı ve bu partinin oy potansiyelinin yüzde yirmi civarında olduğunu belirtti. Ayrıca, DEM Parti’nin Meclis’e sunduğu raporda ulus devlet anlayışına eleştiri getirildiği ve Öcalan’a fiziki özgürlük talep edildiği ifade edildi. DEM Parti’nin açıklamaları, Öcalan’ın talepleriyle uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.