Erzurum…
Dadaşlar diyarı, Doğu’nun vakur Paris'i.
Bu kadim şehrin kalbinde, ilçe merkezlerinde atılan her adım, yapılan her hizmet yalnızca bugünü değil, yarını da inşa eder. İşte tam da bu noktada Palandöken’de Avukat Muhammet Sunar, Yakutiye’de ise Dr. Mahmut Uçar, Erzurum’a yakışır bir belediyecilik anlayışının adeta iki sağlam sütunu olarak karşımızda duruyor.

Biri hukukun titiz terazisini, diğeri hekimliğin şefkatli elini belediyecilikle buluşturdu.
İkisi de makamın ağırlığını değil, sorumluluğun bilincini omuzladı. Samimi duruşları, halkla iç içe tavırları ve dost canlısı yaklaşımlarıyla; “ulaşılamayan başkan” algısını Erzurum’da tarihin tozlu raflarına kaldırdılar.

Palandöken Sunar, Yakutiye Uçar…
Ama bu şehrin beklentisi nettir:
Uçuş irtifa kazandıkça, sunulan hizmet derinleşmelidir.
Çünkü Erzurum, sıradanı değil; istikrarla yükseleni alkışlar.

Erzurum…
Taşa sabrı, insana vefayı öğreten şehir.
Rüzgârı sert, yüreği geniş; suskunluğu derin, sözü mert.
Böyle bir şehrin belediyeciliği de sıradan olamaz.

Palandöken’de Avukat Muhammet Sunar,
Yakutiye’de Dr. Mahmut Uçar;
biri adaletin kalemini, diğeri merhametin neşterini
şehrin kader defterine usulca dokundurdu.

Koltuğa yaslananlardan değil,
sokağa yürüyenlerden oldular.
Makamı büyüten değil,
makamı hizmetle anlamlandıran bir duruş sergilediler.

Palandöken’de atılan her imza,
Yakutiye’de uzatılan her el;
“Ben buradayım” diyen değil,
“Ben sizinleyim” diyen bir anlayışın izini taşıdı.

Halkın duası,
en sessiz ama en güçlü alkıştır.
Ve bugün Erzurum’da o alkış,
iki ilçede aynı ritimde atıyor.

Ama bilinir ki;
bahar övgüyle başlar,
yaz emekle sürer,
hasat ise sabır ister.

Bugün söylenen güzel sözler,
yarının daha büyük sorumluluğudur.
Rüzgâr arkadan esiyorken durmak değil,
yolu daha ileri taşımaktır asıl marifet.

Palandöken Sunar,
Yakutiye Uçar…
Ama Erzurum ister ki
gökyüzü genişlesin,
ufuk büyüsün,
hizmet toprağa kök salsın.

Çünkü Dadaşlar bilir:
İyi başlayan her yol,
ancak yürümeye devam edilirse
destan olur.

Bugün kalem övgüyü yazdı,
yarın aynı kalem
daha güçlü satırları yazmak için
mürekkebini umutla tazeler.
Bugün Palandöken’de atılan her adımda planlı bir akıl, Yakutiye’de yükselen her hizmette insanı merkeze alan bir bakış hissediliyor. Yerel hizmetlerde sergiledikleri kararlı duruş, Erzurum’un belediyecilik hafızasında altın harflerle yerini çoktan aldı.

Ancak unutmamak gerekir ki;
övgü bir varış noktası değil, bir yol işaretidir.
Rüzgâr yelkeni doldurduğunda durmak değil, daha sağlam rota çizmek gerekir. Halkın takdiri, dinlenme sebebi değil; sorumluluğu artıran bir emanettir.

Bugün Erzurum’da Dadaşlar coşuyorsa,
bu coşkunun yarına taşınması;
hizmetin hız kesmeden sürmesiyle,
yeniliğin cesaretle kucaklanmasıyla mümkündür.

Sayın Başkanlar;
Bu şehrin rüzgârı serttir ama duası sıcaktır. Bugün adımlarınızın izinde umut yeşeriyorsa, yarın bu izleri daha derin kılmak sizin kaleminize kalmıştır. Alkış, durmak için değil; daha güçlü yürümek içindir. Palandöken’de adaletin, Yakutiye’de merhametin sesi eksilmeden yankılansın. Çünkü Erzurum, emek vereni unutmaz; yoluna devam edeni ise tarihine yazar. Dadaşlar sizi izliyor, şehir sizden yeni hikâyeler Erzurum sizden durmanızı değil, iz bırakmanızı bekler.”

Kalemimiz bugün takdiri yazdı,
yarın da aynı kalemle daha büyük başarıları yazmak ümidiyle…
Palandöken Sunar, Yakutiye Uçar…