Türkiye’nin en köklü karakucak güreş organizasyonlarından biri olan,
her yıl Erzurum’un Uzundere ilçesinde, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen 102. Uluslararası Uzundere Geleneksel Cumhuriyet Karakucak Güreşlerinde katılımcı olarak protokol ön sırasında bulunan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile görev almaya çalıştığı 3 parti sonrasında Demokrat Partiye geçen ve ileriki yıllarda 2023-2024 seçimlerinde AK partiden seçilme şansını deneyen fakat aday adaylık müracaat  listesinde kalarak aday listesine giremeyen sık sık Sosyal medyada Erzurum sayfa profillerinde yer alan  tekrar Büyükşehir belediye Başkan adayı olmak isteyen AV Ebubekir Elmalı'nın fotoğraf karesindeki bu yüz ifadesi çok dikkat çekti.

Her yıl Cumhuriyet Bayramı (29 Ekim) haftasında yapılan, Türkiye’nin çeşitli illerinden ve bazı yabancı ülkelerden sporcuların katıldığı

Minik, yıldız, genç ve başpehlivan olmak üzere çeşitli sıkletlerde Türk güreş geleneğini yaşatmak, Cumhuriyet’in kuruluşunu kutlamak ve Uzundere’nin kültürel tanıtımına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen 102.si düzenlenen Uzundere Geleneksel Cumhuriyet Karakucak Güreşlerinde göze çarpan bu fotoğraf karesi Siyasi güreş anatomisi,

Siyaset, aslında bir tür karakucak güreşidir. Minderin ortasında rakipler değil, fikirler tutuşur. Kimi kuvvetini hitabetten alır, kimi stratejiden, kimi de halkın sessiz desteğinden. Ancak unutmamak gerekir ki, bu er meydanında galibiyet, sadece rakibi devirmekle değil, ayakta kalma ahlakını korumakla ölçülür.

Son dönemde Erzurum siyasetinde yaşanan her tartışma, her parti içi çekişme, aslında bu “siyasi güreş”in yeni bir raundudur. Bazen bir ittifak, bazen bir ayrışma; bazen bir afiş, bazen bir demeç üzerinden güç dengeleri yeniden kurulur.
Ama tıpkı karakucak güreşlerinde olduğu gibi, en sert hamle bile halkın vicdanına çarptığında gerçek bir sınav başlar. Çünkü bu arenada hakem, çoğu zaman sandık değil, toplumun ortak hafızasıdır.

Siyasi güreşin anatomisi üç unsurdan oluşur:
Birincisi, gösteri boyutu — her hareket, her söz kamuoyu önünde yapılır.
İkincisi, strateji — iyi bir güreşçi rakibini değil, dengesini hedef alır.
Üçüncüsü ise süreklilik — her mücadele, bir sonrakine zemin hazırlar.
Dolayısıyla siyasette kalıcı zafer yoktur; sadece geçici üstünlükler, geçici yenilgiler vardır.

Belki de siyasetin en sağlıklı dönemi, tarafların birbirini yenmekten çok birbirini anlamaya çalıştığı dönemlerdir.
Ama bugünün siyasetinde anlamak yerine anlatmak, dinlemek yerine ses yükseltmek daha revaçta.
Yine de toplum, her şeyin farkında:
Kimin er meydanında mücadele ettiğini, kimin ise tribünden bağırmakla yetindiğini iyi biliyor.

Ve unutmamak gerekir:
Gerçek pehlivan, rakibini değil, nefsini yenendir.
Siyaset, aslında bir tür karakucak güreşidir. Minderi parlamento, seyircisi halk, hakemi ise zamanın ruhudur. Her siyasetçi, bir anlığına üstün görünse de, güreş bitmeden kimse zaferini ilan edemez.
Güreşin kuralı nettir: Düşeni elinden tutup kaldırmak değil, yere sağlam basmak gerekir. Ancak siyaset arenasında, bazen etik sınırların yerini taktik hamleler alır.
Partiler arasındaki çekişme, bazen er meydanındaki kural dışı hamleleri aratmaz.
Yine de halk, tıpkı tribündeki izleyici gibi, kimin bileği hakkıyla büküldü, kimin oyunu dürüstçe oynandı, onu bilir.