UMUT HAKKINDAN YARARLANAMAZ
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, “Öcalan Türk milletinin muhatabı değildir. Öcalan Türkler'in temsilcisi değildir. Öcalan bir canidir. Bir cinayet şebekesinin başıdır. Umut hakkından falan da yararlanamaz” dedi.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, özetle şunları söyledi:
YÖNETİM MAHARETSİZLİĞİ
İktidara gelirken fakirlik, iktidara gelirken yoksulluk, iktidara gelirken yoksulluk, iktidara gelirken satın alma gücünde azlık, iktidara gelirken milli gelirde noksanlık, iktidara gelirken memleketin demokrasinde sorunlar, iktidara gelirken dar gelirlerin emekli yaşam şartlarında bozulmalar. Bunlar sizi iktidara getirdi. 22 yıldır iktidarda sizi bu dezavantajlı grupların çığlıkları tutuyor. Bugün karşı karşıya olduğumuz her dert sizin iktidarınızın sebebi olan bu kadar sorunun, sizin iktidarınızın sonucu olarak bizim önümüzdedir. Yani sizi iktidara getiren sebepler bugün iktidarınızın sonucudur. Artık iktidarda sorunları çözmek için kalmıyorsunuz. Bizzat sorunun kendisi haline geldiniz. Fakirliğin sebebi yönetiminiz. İsrafı engelleyememeniz yüzünden enflasyonun sebebisiniz. Memlekette bugün dar gelirlilerin omuzuna yüklediğiniz enflasyonla mücadele programının bu kadar ağır şartlarda milletinizin üstünde olmasının sebebi sizin yönetim maharetsizliğiniz.
MEMLEKETİN EMANETİNİ ALACAĞIZ
İktidara gelirken neden şikayet ediyorsanız, 22 yıllık iktidarınızın sonunda şikayet ettiklerinin muhatabısınız. Siz 22 yıldır çözün diye milletin umutta beklediği iktidarken çözememişliğiniz de milletin yükü olmaktasınız. Dolayısıyla, bu kadar gücü varken elinde bu sorunları çözemeyen iktidarın çözemediği sorunu fakiri fukaraya ciro edecek şekilde çözemediği her sorunu da muhalefete fatura edecek şekilde sizi bu siyaset konforuyla siyaset yapma imkanından kurtaracağız. Artık mağduriyetlerle bir iktidarın millet ufkunda işgal ettiği yere son vereceğiz. Yani her iktidarda olma imkânı bulduktan sonra muhalefeti suçlayarak iktidarda kalma konforunuzu bozuyoruz. Ya sorunları çözeceksiniz, kalacaksınız. Ya milletin darını bol, zorunu kolay, eksiğini, fazla yapacaksınız ya da memleketin emanetini alacağız.
FAKİRLİĞİ YÖNETMEYİ TERCİH EDİYORSUNUZ
Siz iktidara, fakirliğe çözüm bulmak için geldiniz. Bugün fakirliği yönetiyorsunuz. Fakirliğe son vereceğiz diye geldiğiniz iktidarda bugün fakirliği yönetmeyi tercih ediyorsunuz. 2 buçuk milyon fakire bakıyoruz diye geldiğiniz, 22 yılını tamamladığınız iktidarınızın bugün size söyletebildiği şey şudur. 17 buçuk milyon fakire bakıyoruz. Baktığınız fakirlerin sayısını, fakirliğin artmışlığıyla övünmeniz size memleketin emanet olarak teslim edildiği o günden bugüne emaneti zayi ettiğinizin en bariz göstergesidir. İnsanda yaşadığı şartlarda sizden sadece hak ettiğini isteyen vatandaşınızı duymaz, vatandaşınızın dertlerini çözemez, vatandaşların derdine derman olamaz haldesiniz. Defalarca uyardık, bir daha söylüyoruz. Siz umudu yönetildiği iktidara getiriyorsunuz. Hatalar yapıyorsunuz. Millet hatayı bedel olarak ödeyip sizi tekrar iktidara getiriyor.
MİLLET SİZİ TERÖRİSTİN ELİNDEN ALIYOR
Sizi iktidara getirenleri sevmiyorsunuz ya da onlarla oturmuyor, onları dinlemiyorsunuz. Milletin üstüne bela olmuşların, milletin sizi kurtardığı memleket millet düşmanlarının muhatabı oluyorsunuz. Daha önce çözüm diye başladığınız rezalet süreci devletin milletin çözülmesine sebep olmuştu. Barıştı, demokrasiydi, kan dursundu, silahlar bırakılsındı gibi lafların arkasından gizlediğiniz maharetsizliğinizin bedelini şehirleri kaybederek ödediniz. O gün bunu müstakil yapıyordunuz. Şimdi MHP'yle beraber yapıyorsunuz. FETÖ'cülere imkân veriyorsunuz, devlet sokağa düşüyor. Onca kabahati bir vatandaşını telafi ediyor, devleti sokaktan toplayıp size veriyor, siz devleti size teslim edilmiş bir emanet gibi görmüyorsunuz, babanızın çiftliğini yönetiyorsunuz, sonra devlet yine geri dönüşüyor. Sonra o teröristlerden kurtarıyor sizi millet, başka teröristlerle oturmaya karar veriyorsunuz. Yani bir teröristin elinden alıyor sizi milletiniz, sonra başka bir teröristle oturmaya karar veriyorsunuz. Milletinizle oturmaktan utanıyor musunuz siz? Sorunlarınızı milletinizle konuşmaktan utanıyor musunuz?
EVLATLAR, BIRAKILMIŞ SİLAHLARLA ŞEHİT EDİLDİ
Güneydoğu Anadolu'da seçmen, size yüzde 50 oy veriyor. Bu yüzde 50 oy, bölünmek istemiyoruz, sizle beraberiz. Asla ayrılmaya razı olmayacağız oyu demekken size Kürtlerin verdiği bu makul oyu unutup Kürtleri PKK'ya niye teslim etmeye karar veriyorsunuz? Çözüm sürecinde yaptınız. Çözüm sürecinde Kürtlere size birtakım haklar vereceğiz. Ama bu haklar Öcalan'la konuşacağız dediğiniz için Güneydoğu'yu kaybettiniz. Devlet silah bırakmaz. Silahlar bırakılsın gibi bir saçmalığa devlet yönetimini kurban ettiğiniz için bırakılmış silahlarla şehit edildi evlatlar.
YANLIŞ YAPMA HEVESİNİZDEN İLLALLAH ETTİK
Sonra seçimlere girdiniz. Seçimleri kazanmak için her yolu mübah gördünüz. Siyasi rakiplerinizi tarif ederken dediniz ki bunlar PKK'yla iş yapıyorlar. Bunlar demleniyorlar. Sizin rakibiniz olan Millet İttifakı'na parmak sallayarak devamlı PKK'yla beraber olmakla, demlenmekle, kandilin uzantılarıyla Cumhurbaşkanlığı makamının parçalamakla suçladınız. Bu suçlamaların içerisinde haklılık paylarınızın olduğuna millet inanıp, fakirliğe razı oldu. Geçen seçimde vardı fakirlik. Fakirliğe razı olun, yoksulluğa razı olun. Ya paramız olmasa da vatanımız olsun diye, yine milletinizi unutmayı başardınız. Yine size oy veren, fakirliğe katlanıp vatanını tutan evlatlarınızı utandırdınız. Yine Kürtlerinizi rezil ettiniz. Yine Kürtlerinizi, Öcalan üzerinden konuşmaya heves ettiniz. Yine, yine aynı şeyi yaptınız. Millet sizin bu her sefer düştüğünüz yerden, millet tarafından kaldırdık. Sizin öğrenme maharetlerinizden illallah ettik. Sizin yanlış yapma heveslerinizden illallah ettik. PKK'nın terör örgütünün, terör örgütü olduğunu öğrenmek için bu kadar bu kadar ağır bedeli millete söyletmenize gerek yoktu. Sorsaydınız söylerdik.
KILIÇDAROĞLU’NUN, ÖCALAN’I SİZDEN ÖNCE ÇIKARACAĞINDAN KORKMUŞSUNUZ
Seçimi kazanmak için dediniz ki altılı masanın altında yedinci bir ayak olarak PKK'lılar var. Dediniz ki Cumhurbaşkanı'nı seçeceğiz. Dediniz ki, ekonomi bozuk ama biz çocuğumuzun katillerine tebessüm etmiyoruz. Dediniz ki bunlar Demirtaş’ı serbest bırakacaklar. Kavala'yı serbest bırakacaklar. Öcalan’ı da serbest bırakacak mı? Sorun bakalım diyerek seçimi geçirdiniz. Seçim bitti. Utanmadan böyle propaganda yapıp parmak salladığınız. Bahanelerin hepsini çiğneyerek utanmadan şimdi çocuklarınızın katiliyle memleketin geleceğini konuşuyorsunuz. Siz Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Abdullah Öcalan'ı çıkaracağından korkmamışsınız. Sizden önce çıkaracağından korkmuşsunuz anlaşılan. Biz sizin çıkaracağınızdan Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılacağından korktuğunuzu zannettik. Meğersem siz ya bizden önce çıkarırlarsa diye endişe etmişsiniz. Şu laflara bakın. Biz tarafımızı seçtik. Siz de tarafınızı seçtiniz. Öcalan Kürtlerin temsilciliğidir. Memleket yönetimini Öcalan'la, Öcalan'la istişare ederek yapmak devlete hakarettir. Meclise hakarettir. Siyasete hakarettir. Şehide, şühedaya hakarettir.
TİYATRO OYNATTIRMAYACAĞIZ
Bu söylediğiniz lafları gelin, bir şehitlikle konuşun bakalım. Size bu oyunu oynattırmayacağız. Size, devletin milletin hakkını bir cinayet şebekesiyle konuşma tiyatrosu oynattırmayacağız. Heveslerinizi görüyoruz.
TWEET ATANA MAHKEME, EVLATLARIMIZI ÖLDÜRENLERE MECLİS
Kendinizi eleştirenleri partinize sokmuyorsunuz. Yani tweet atanlara mahkeme yolu gösteriyorsunuz. Evlatlarımızı öldürenlere meclis yolunu gösteriyorsunuz. Ne güzel dünya değil mi? Şu yönetiminizden, şu yaptıklarınızdan, şu propaganda heveslerinizden utanın. Devlet Bey ara sıra boş kalınca eskiden ne dediğini izleyebilir mi? Belki bu ara çok meşguldür. Arkadaşlarımız biraz yardımcı olabilirler mi? Acaba bir an tedbirli mi olsanız yani? Birazcık iletişim desteği alabilir mi acaba? Birazcık eski söylediklerimi boş olunca biraz izleyebilir mi?
ECEVİT’İN, YILMAZ’IN, BAHÇELİ’NİN İMZASI VAR
Öcalan 99’da yakalandığında, benim anam Türk, Türk devletinin de emrindeyim dedi. 25 yıldır sizin aklınız nerede? Madem görüşünce oluyordu, bu 25 yıldır şehit olan evlatlarımızın hesabını kim verecek? Tayyip Bey kendi konuşmalarını izlesin. Efendim idamı biz kaldırmadık, devlet bey kaldırdı. Devlet bey kaldırmasaydı biz gereğini yaparız dediği konuşmasını izlesin. Ecevit'in, Mesut Yılmaz'ın ve Devlet Bahçeli’nin imzası var. Aynısını da Öcalan'la ilgili demiş Tayyip Bey. Tayyip Bey demiş ki, bu can bu bedende olduğumuz müddetçe, biz iktidarda olduğumuz müddetçe, bu Öcalan'la ilgili böyle bir muhataplığı asla kabul etmeyiz. Böyle demenin bir riski var Türk siyasetinde. Böyle deyince tam tersi oluyor. Devlet Bey de şimdi eklendi.
PKK DEVLETİNE RAZI OLMAYACAĞIZ
Suriye'de bir PKK devletine razı olmayacağız. Efendim bu yaptıklarınızın PKK yok Türkiye'de, PYD'ye döndü. Kandil'de adam kalmaz aslında. Kandil'dekiler tamam PYD'ye dönüştü. Siz kamuoyunda bir siyasi sürecin operasyonunu yapıyorsunuz. Güya kan dursun, silahlar bırakılsın diye Suriye'deki, PYD'ye meşruiyet alanı açmaya çalışıyorsunuz. Razı olmayacağız. Ünitel Devlet yapımımızın bozdurmasına razı olmayacağız. 2 bayraklı, 2 başkentli bir devlete gidecek sürece razı olmayacağız. Anayasada bir daha seçilme heveslerinin arkasına gizlenmiş bir federasyon hevesine razı olmayacağız.
UMUT HAKKINDAN YARARLANAMAZ
Öcalan Türk milletinin muhatabı değildir. Öcalan Türkler'in temsilcisi değildir. Öcalan bir canidir. Bir cinayet şebekesinin başıdır. Umut hakkından falan da yararlanamaz. Nasıl donuyor da 25 yılda umut hakkına geliyor Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı? Ne laf var ama? Terörün bittiğini söylesin Umut Hakkı'na bakarmışız. Doksan dokuzda da bitti terör. Gün aşırı evlatlarımız vuruluyor. Ne söylediğimizi kendiniz de bilmiyorsunuz. Benim meşruiyet problemim yoktur demenin de size bedelini ödeteceğiz. Milletiniz ilk defa yapıp ettiklerinizden utanır durumdadır. Milletiniz ilk defa bu heves ettiklerinizden, bu hevesin arkasında kendinize sağlamaya çalıştırdığınız konfor beklentinizin farkındadır. Bunu bozacağız.
TARAFINIZI SEÇTİNİZ, HAYRINI GÖRÜN
Sizin tarafınız çocuklarınızın katilleriyle memleket meselelerini konuşmak. Bizim tarafımız memleket millet bütünlüğünü katillere feda etmemek. Sizin tarafınız. Sizi eleştirenlere zindan yolunu göstermek. Evlatlarınızı vuranlara meclis yolunu göstermek. Bizim tarafımız evlatlarımızı öldürüp öveni, evlatlarımızı öldürenleri seveni meclise sokmamak. Siz evlatlarımızın katillerini meclise davet edeceksiniz, biz. Evlatlarımızın katillerine nefes aldırmayacağız. Siz evlatlarımızın katiliyle müzakere edeceksiniz, biz evlatlarımızın katillerini memleketlerine kazıyıp atacağız. Biz şehitlerimizle beraberiz, siz teröristlerle beraber olacaksınız, görülüyor. Siz tarafınızı seçtiniz, hayrını görün tarafınızın. Biz tarafımızın hayrını göreceğiz.
GEÇİM ZORLUĞU, SEÇİM TERCİHİNİ GÖZDEN GEÇİRTİR
Asgari ücretle ilgili herkes düzeltme talebinde bulunuyor. Önümüzdeki süreçte bu çığlıklar artacaktır. Şimdi emeklilerle, memurlarla ilgili zamla bu çığlıklar artacaktır. Memlekette geçim zorluğu seçim tercihlerini bir daha gözden geçirtir millete. Eğer geçimsizlik varsa millet seçimini sorgular. Bu sorguda millet haklıdır.
DEPREMİ FIRSATA ÇEVİRDİNİZ
Deprem olmuş, depremi bahane etmişsiniz. Depremden iki katı vergi toplamışsınız. Depremi fırsata çevirmişsiniz. Deprem 582 milyar maliyeti varmış. Açıklamışsınız. İki katı vergi koymuşsunuz. Deprem memleketi yıkmış ama sizin bütçeniz düzelmiş. Depremi de milletinizin üstüne yük etmişsiniz. Enflasyonla mücadeleye sebep olan savurganlığı dar gelirliye yük etmişsiniz. Memleketteki güvenlik endişelerinizi, şehitlerin üzerine yük etmişsiniz. Siz kendinizi milletinizi yük etmişsiniz. Biz sizi milletimizin üstüne yük etmekten kurtaracağız. Önümüzdeki dönem iktidarın bu yüklerle milletin üstünde durmasına engel olacak bir alternatif oluşturuyoruz.
DEVLET DUYSUN
Evlatlarıyla aynı evde yaşamaktan korkan anne babalar. Evlatları ölsün duasıyla yatıyorlar. Uzunca zamandır. Madde bağımlılığının pençesinde, kullandıkları uyuşturucunun etkisinde yahut ihtiyaçları görülmeyince kendi annelerinin babalarının canlarına kastedecek kadar aklını kaybetmiş yahut cinlet geçirmiş evlatlar var. Bazı analar babalar evlatlar uyuşturucu satıyor diye şikâyet ediyorlar ki gitsinler cezaevinde yatsınlar da bizden uzak dursunlar nerede yattıklarını bilelim diyorlar. Bir annenin babanın böyle demesi ne kadar zor. Devlet duysun bunları.
BİZ MEMLEKETİN HER YERİNDE AYNIYIZ
Bize randevu talebi gelmedi gelmez. Biz randevu talep edecekleri insanlar değiliz. Bizim kapımıza DEM gelemez. Bizim kapımıza Öcalan’a sayın diyenler gelemez. Bizim kapımıza, Anahtar Parti’nin kapısına çocuklarımızın katilini övenler gelemez. Kimler gelebilir, DEM şöyle gelebilir, ancak şöyle gelebilir; Öcalan’a katil der gelir, PKK’ya terör örgütü der gelir. PKK’ya terör örgütü diyemeyen kimse gelemez, Öcalan’a katil diyemeyen kimse bizim kapımıza gelemez. Bizim kapımıza, 85 milyonu ailesi gibi görenler gelebilir. Kimin kapısına gidiyorlarsa onlar hassasiyetlerini gözden geçirsinler. Tebessümlerinin hesabını bu millet onlara soracak. Biz, devlet, millet düşmanlarına gülmedik Allah'a şükür. Kapılarımıza devletin, milletin, düşmanların, evlâtlarımızın katili gelmedi, Allah'a şükür.
MEMLEKETİN HER YERİNDE AYNIYIZ
Diyarbakır'a gidince Kürtçü, Yozgat'a gidince Türkçü, İzmir'e gidince Atatürkçü, göstereceğiz onlara siyaseti. Biz, memleketin her yerinde aynıyız. Her yerinde kardeşiz, her yerinde memleket, millet beraberliğinden yanayız. Her yerinde, memleketin, milletin istikbaliyle ilgili endişesi olan herkesle beraberiz.
ŞEHİDİN HUDUDUNA GELEMİYORSANIZ, ANAHTAR PARTİ’NİN KAPISINA GELEMEZSİNİZ
Siz bu söylediklerinizi kime söylüyorsunuz? Kimle konuşabiliyorsunuz? Gelin Edirne Kapı Şehitliği'nde konuşun göreyim sizi. Alın DEM grubunu, Edirne Kapı Şehitliği'ne gidin hadi göreyim sizi. MHP'lileri de alın yanına, Devlet Bey'i de alsın el ele tutuşsunlar gidin Edirne Kapı Şehitliği'ne, gelin Yozgat'taki şehitliğe gelin Trabzon'a, Eren Bülbül'ün kabrinin yanına. DEM’i de alın gelin bakayım, gelebiliyor musunuz? Şehidin hududuna gelemiyorsanız Anahtar Parti’nin kapısına gelemezsiniz.
KAYYUM TEPKİSİ
Ahmet Türk, kayyum atandı. Belediyeye kayyum atandı. Ahmet Türk şu anda müzakereci, geziyor böyle bir memleket mi olur? O yüzden ben sağlamalarını veriyorum. Cumhurbaşkanımız da duysun, Devlet Bey de duysun. Ağırladıklarınızla, şahitlerinizin yanına gidebiliyorsanız yaptığınız doğrudur.
Şehitlerin kabrine, Necmeddin Yılmaz'ın ailesine gidebilirler miymiş? Gidebilirlerse gelebilirler. Aybüke Yalçın'ın ailesinin yanına gidebilirler mi? Gitsinler. Tebessümleri gökte asılı kaldı çocuklarımızın, gitsinler bakalım. Gidebilir misiniz ailesine? O yüzden bizim kapımıza devlet millet düşmanları gelemez. Buna DEM’de dahildir.