Erzurum son günlerde yalnızca soğuk havayla değil, soğuğun çok ötesinde bir gerçekle sınandı: 34 bin doğal gaz abonesinin 5 gün boyunca gazsız kalması… Şehrin bir kısmı bu süre boyunca adeta 1980’lerin ilk kışlarına geri döndü. Battaniyeye sarılarak ısınmaya çalışan çocuklar, iş yerinde üretimi duran esnaf, kombisi susmuş evler… Şehrin ruhunda biriken tüm kırgınlık, bu kesintinin ardından yeniden yüzeye çıktı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Pusula Gazetesi’ne verdiği röportajda “mağduriyet yaşayan vatandaşlara gerekli desteğin sağlanacağını” dile getirdi. Ardından ekledi:
“Bu tür durumlar yaşanabilir. Evlerde en az birer piknik tüpü bulunduralım.”

Bir yandan gerçekçi bir öneri… Buna kimse itiraz edemez. Fakat diğer yandan şehrin 2025 yılında hâlâ piknik tüpüne mecbur bırakılma ihtimalinin bile konuşulması Erzurum’un kaderine dair çok şey söylüyor.

Trafik Çilesi: Sorun Belli, Çözüm Hazır mı?

Sekmen’in röportajındaki diğer önemli başlık ise trafik… Erzurum’un en temel problemlerinden biri.
Daralan yollar, gelişi güzel park eden araçlar, ilk kar tanesiyle birlikte çöküş yaşayan trafik akışı… Şehrin özellikle iki noktası, Gez Kavşağı ve Çat yolu güzergâhı, yıllardır bitmeyen bir ezber gibi.

Başkan Sekmen’in açıklamalarına göre, Ulaştırma Profesörü Mustafa Ilıcalı ile hazırlanan projeler, 2026 yılının yaz aylarında hayata geçirilmeye başlanacak. Elbette kulağa umut verici geliyor. Ancak Erzurumluların hafızasında çok sayıda “başlanacak”, “yapılacak”, “hazırlanıyor” cümlesi birikmiş durumda. Bu yüzden halk, artık projelerin tarihini değil, sonucunu görmek istiyor.

Şehrin Askeri Gücünün Azalması ve Yeni Beklentiler

Röportajın dikkat çeken bir başka başlığı ise askeri yapılanma…
Bir zamanlar Doğu’nun en stratejik askeri gücüne sahip olan Erzurum, 9. Kolordu ve birçok askeri birliğin konuşlandığı kritik bir şehirdi. Ancak sınır ötesi operasyonlar ve askeri düzenlemeler nedeniyle 2016’dan itibaren bu gücün önemli kısmı Kars-Sarıkamış’a kaydırıldı.

Bugün ise şehir yeniden askerî bir misyon kazanabilir mi sorusu gündemde.

Sekmen, Erzurum’da yeniden bir Komando Tugayı ve bedelli askerlik başvuru merkezinin kurulması için çalıştıklarını söylüyor.
Eğer gerçekleşirse hem ekonomik hem stratejik anlamda şehir için büyük bir kazanım olabilir.

İşsizlik Kader Değil; Ama Yatırımın Şartları Var

Erzurum’un en yakıcı problemi sorulduğunda tek bir kelime öne çıkıyor: İşsizlik.
Genç işsizliğinin yüksek olduğu şehirde göç bir kader gibi görülmeye başlandı. Sekmen bu konuda yatırımcılara agresif teşvikler sunduklarını, 2. OSB’de arsaların %80 indirimle yatırımcıya verildiğini, hatta belediyenin bizzat fabrika kurarak istihdam yarattığını söylüyor.

Fakat dikkat çeken nokta şu:
“Arsayı alayım, fabrikayı da sonra yaparım” mantığına kesinlikle izin verilmiyor; fabrika kurulmazsa arazi geri alınıyor. Bu yaklaşım, yıllardır birçok şehirde yaşanan yatırımcı-tarlası sorununa karşı ciddi bir duruş olarak değerlendirilebilir.

Erzurum Zorlu Bir Kavşakta

Doğal gaz krizi, trafik sorunları, askeri yapılanmanın zayıflaması, işsizlik, yatırım…
Bütün bu başlıklar aslında tek bir soruya çıkıyor:

Erzurum kaderini değiştirecek mi, yoksa mevcut sorunlar yılların alışkanlığı olarak devam mı edecek?

Bugün şehir; kararların, projelerin ve iradenin sınandığı bir dönemde. Başkan Sekmen’in açıklamaları, bir yandan beklenti oluşturuyor; diğer yandan halkın sabrının da sınırlı olduğunu hatırlatıyor.

Erzurum’un ihtiyacı, artık sadece proje değil;
tarih yazan değil, sonuç veren bir yönetim anlayışı…
Şehrin kaderi, verilen sözlerin icraata dönüşeceği gün değişecek.