ERZURUM’UN MANEVİ MİRASINA SAHİP ÇIKMAK: STK’LAR VE EBB KÜLTÜR DAİRESİNE NAZİK BİR ÇAĞRI

Erzurum'da 1984-1989 yılları arasında Erzurum Belediye başkanlığı, yapan Necati Güllülü'nün oğlu , 2023 Genel seçimlerinde İYİ Partiden Erzurum Milletvekili adayı olan Eğitimci, Yönetici A.Türker Güllülü STK'lara çağrıda bulundu.

STK'ların sorumluklarını yerine getirmediğini ifade ettiği çağrısının tamamı:

GÖREVİNİZ KÜLTÜR DAİRESİ BAŞKANLIĞIN DA İSE
Erzurum sivil toplum kuruluşlarının (STK) manevi sorumluluklarını yeterince yerine getirmediği gerçeğini daha önce de dile getirmiştim. Kastım dernek ve vakıf çatısı altında manevi faaliyet gösteren kuruluşlardır. Ne bir hasta ziyareti, ne bir cenazede bulunup taziye vermek, ne bir anma programı düzenlemek, ne de toplumun değerlerini yaşatacak bir söyleşi… Bunlar neredeyse hiç yok. Erzurum’a mal olmuş değerli büyüklerimizin anısını yaşatmaya yönelik bir çaba görmek yerine, varlıklarını yalnızca hayatta olanlarla iftar programı düzenlemek ya da Erzurum günleri adı altında civil peynir ve cağ kebabı organizasyonlarına indirgemek, büyük bir eksikliğin göstergesidir. Elbette tesadüfen bir sohbet sırasında orada bulunup rahmet dileyen, manevi değerleri hatırlayan az sayıda insanı tenzih ederim.
Ve bir de benzer sorumluluğa sahip Erzurum Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı’ndan bahsetmek istiyorum. Belediyelerin Kültür Dairesi Başkanlıkları da tıpkı STK’ların varlık sebepleri gibi, toplumun manevi değerlerini korumak ve yaşatmak için vardır. Bu birimler, şehirdeki manevi şahsiyetlere sahip çıkmak, onları anmak, bu değerleri programlarla sürekli insanların hafızasında tutmak ya da bilmeyenlere öğretmek gibi önemli sorumluluklara sahiptir. Ancak gelin görün ki, bu tür faaliyetlere rastlamak neredeyse imkânsızdır. Düşünün ki Kültür Dairesi Başkanlığı’ndan bir görevli sizi arayarak, Erzurum’da belediye başkanlığı yapmış, dönemine göre eserler bırakmış bir reisin özgeçmişini talep ediyor. O personeli tenzih ederim; görevini yapmak adına talimat almış ve sizi aramıştır. Ancak o talimatı veren daire başkanı ya da şube müdürü, kendi kurumunun arşivinden ya da araştırmalarla kolayca temin edilebilecek bir bilgiyi sağlayamayarak, nasıl bir yetersizlik içinde olduğunu göstermektedir. Eğer göreviniz Kültür Dairesi Başkanlığı’nda ise, kurumunuzun tarihine ve geçmiş yöneticilerine dair bilgi sağlamak sizin işinizdir. Açın arşivlerinizi, araştırın, yazın!

ALLAH ONLARI SEVER
Dahası, Erzurum’da yeni açılan manevi mabetlere, yollara ve çarşılara verilen isimlerin Arapça isimlerle şereflendirildiğini görüyoruz. Peki, Erzurum’a yıllarca hizmet etmiş öz evlatlarından birinin adını vermek aklınıza geldi mi hiç? Bu durum, sadece görevlerin ihmal edilmesi değil, aynı zamanda bu şehre ve onun geçmişine karşı duyulan sorumluluğun tamamen göz ardı edilmesidir.
Bu durum, şu ayet-i kerimeyi hatırlatıyor:
“Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın. Doğrusu Allah iyilik eden ve işini güzel yapanları sever.”
(Bakara Suresi, 195)
Bu ayet, iyiliği yaymanın, güzellikleri artırmanın ve sorumluluklarımızı ihmal etmeyerek işlerimizi en güzel şekilde yapmanın önemini vurgulamaktadır. STK’lar ve belediyelerin Kültür Dairesi Başkanlıkları, toplumun vicdanını, ruhunu ve değerlerini diri tutmakla yükümlüdür. Manevi sorumluluk, yalnızca yaşayanlara değil, aynı zamanda vefat edenlere de saygı göstermeyi, onların hatırasını yaşatmayı gerektirir. Ölenin ardından bir dua edilmesi, toplumun bir araya gelerek o insanın değerlerine sahip çıkması, bir medeniyetin en temel taşlarındandır. STK’ların ve Kültür Dairesi Başkanlıklarının bu yükümlülüğü sadece bir tercih değil, topluma karşı ahlaki bir borçtur.