AĞIRALİOĞLU’NDAN ANAYASAYA İLİŞKİN KIRMIZI ÇİZGİ
MEHMET UÇUM’UN ÇÖZÜM ÇALIŞTAYI AÇIKLAMASI: BİREBİR BU KONUDA AYNI ŞEYLERİ DÜŞÜNÜYORUM
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, “Herkese işinize bakın diyen bir hükümetimiz var. Muhalefete işinize bakın. Öğretmene işinize bakın. Doktora işinize bakın. Hayvancılıkla uğraşana işinize bakın. Sizin işiniz ne tam olarak?” diye sordu. Ağıralioğlu, Mehmet Uçum’un Çözüm Çalıştayına ilişkin yaptığı açıklamayı da beğenerek, “Mehmet Uçum Bey'le birebir bu konuda aynı şeyler düşünüyorum. Yani bu açıklamasını okudum Mehmet Bey. Bu açıklamasının içindeki kırmızı çizgilerle çizip dikkat çekici bulduğum yerlerin hepsi benim kendi açıklamalarım gibi” ifadesini kullandı
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, özetle şunları söyledi:
SURİYE’DEKİ GELİŞMELER
“Türkiye'nin etrafında çok uzunca zamandır bedelini bizim ödemekte olduğumuz Suriye kriziyle aslında başlayan şimdi Şam'ın düşmesinin itibaren de İsrail'in yeni güvenlik programına dönüşen dönüştürülen evveli de zaten böyleydi. Bir süreç var. Kamuoyunun dikkatini çekiyoruz. Türk milletine haber veriyoruz. Türk devletinin yöneticilerini uyarıyoruz. Sınırlarımızın hemen bitişiğinde bir Amerikan projesi, bir İsrail güvenlik programının en kuvvetli sac ayağı oluşturuluyor. Bu oluşturulurken gözümüzün içine baka baka NATO hukuku çiğneniyor. Teröristler Amerika'nın hava araçlarıyla, helikopterlerle, askeri araçlarla aktör haline getirilecek şekilde Irak'a taşınıyor. Irak'ta birbiriyle problemli olan unsurlar barıştırılıyor. Peşmerge Bakanlığı kuruluyor. Yüz bin kişilik ordudan bahsediliyor. Kerkük'e İngiliz üssü kuruluyor. Hava savunma sistemleri de dahil birtakım tertibatlar alınıyor. PKK PYD Suriye'de Amerika Birleşik Devletleri'nin kara gücü haline dönüştürülüyor. Asker eğitimleri veriliyor, uçuşu yasak bölgeler ilan ediliyor. Güney Kıbrıs Rum kesimine askeri üsler hukukumuzu çiğneyecek, bölgedeki varlığımızı tehdit edecek şekilde askeri yığınaklar yapılıyor. Adalar silahlandırılıyor. Yunanistan'a Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'deki üstleri boşaltacak şekilde yeni bir mevzilenmeye imkân arayacak şekilde yerleşiyor. Ukrayna'da şimdiye kadar vaat edilenler hilafına Rusya'yla beraber olup Rusya'nın kazandığı toprakların Rusya'da kalacağına efendim Ukrayna'nın bu süreç içerisinde Amerika Birleşik Devletleri'ne birtakım ödemeler yapmasının aslında tazminat gibi bir şekilde koruma yükümlülüğünün bedeli olan önü açılıyor. Toprak elementlerinden şu kadar milyar dolarlık bir hak isteniyor. Görülüyor ki bölgede bir mutabakat var ve mutabakat Türkiye'nin aleyhine.
SİZE BU DEVLETİ KURDURMAYACAĞIZ
İmralı canisini, İmralı sakini yapmaya dönüştüren bir berbat sürecinde bu işlerle alakalı tarafları var. Görülmesi lazımdır ki bu Çözüm Çalıştay’ı, HÜDA-PAR'ın öncülük ettiği Çözüm Çalıştay’ı, Anayasa tartışmalarının içerisindeki kimlik mevzuları falan bütün bunlar Türkiye'nin önümüzdeki dönem yükünün çok ağırlaşacağını gösteriyor. Ağırlaşan şartlara güçlü devlet lazım. Ağırlaşan şartlara akıllı, iradeli, ferasetli, cesaretli, maharetli bir yönetim lazım. Bu ağırlaşan şartları Türk milletinin, Türk devletinin lehine yönetebilecek dirayet lazım. Bu ağırlaşan şartları siyaseti ağlama duvarına çevirmeyecek, mızmızlanmayacak, devamlı şikâyet etmeyecek, inisiyatif kullanacak, güçlü olacak, kudretli olacak, devletini milletini birleştirecek bir yönetim ciddiyeti lazım. Görülüyor ki her geçen gün sadece olanı biteni gördük, ne yapmaya çalıştığınıza heves ettik falan demekten daha önemli işler yapmak zorundayız. Bundan sonraki işlerimizin çerçevesinin şuna oturması lazım. Sizin muhatap aldığınız teröristleri muhatap almayacağız. Size bu devleti kurdurmayacağız. Elinde silah olup bizim sınırımıza yığdığınız ne kadar alçak varsa ellerindeki silahlar alacağız. Kurmayı hayal ettiği devleti başınıza yıkacağız. Irak'ta heves ettiğiniz üsleri bizim devletimizin aleyhine kullanmanıza engel olacağız. Kerkük'ün, Halep'in, Şam'ın içerisine mevzilenmiş İsrail güvenlik programını hesap yapanların başında paralayacağız diyebilecek bir devlet iradesi lazım bize. Bunu yapmak için de bunu diyebilmek için de güçlü devlet olacağız.
İŞİNİZE BAKIN DİYEN BİR HÜKÜMET VAR
Türk devletinin yöneticilerine, hükümete sesleniyoruz. Diyorlar ki, hükümetin bütün kurmayları fasılalarla hep aynı şeyi yaparken görüyoruz. Efendim enflasyona sebep olan yönetim maharetsizliğini muhasebe etmek yerine efendim bu halcilere suçlu ilan eder. Halcilere diyelim ki mesela işinize bakın siz. Gıda enflasyonu var. Buna sebep olan şartları ortadan kaldırmak yerine çiftçiyi suçlayalım. Çiftçiyi diyelim ki işinize bakınız. Efendim memlekette sağlıkta birtakım aşınmalar, bozulmalar, yığılmalar falan var. Kaliteli hizmet alamayan insanlara biz altyapı yapıyoruz. Efendim bu sağlık çalışanları işine baksın derken görüyoruz. Hükümet sanki herkese işe bakması gerektiğini hatırlatma mekanizması. Yani hükümetin vazifesi şuymuş gibi davranmaya başlandı. Herkese işinize bakın diyen bir hükümetimiz var. Muhalefete işinize bakın. Öğretmene işinize bakın. Doktora işinize bakın. Efendim çiftçiye işinize bakın. Hayvancılıkla uğraşana işinize bakın. Efendim iş adamına işinize bakın. Sizin işiniz ne tam olarak?
2023 VİZYONUNUZA BAKIN
İşinize bakın demek yerine, işini yapsa hükümet kimseye işinize bakın demek zorunda kalmayacaksınız. Efendim hükümet işine baksın, biz de muhalefet olarak öyle diyelim. Ya enflasyonu düşürün, işinize bakın. İşsizliği halledin, işinize bakın. Çocuklarımızın aşına işine kavuşun, işinize bakın. Eğitimin muhtevasını ayarlayın, işinize bakın. Otellerde evlatlarımız yanıyor, denetim yapın, işinize bakın. Efendim binalar yıkılıyor, depremde yüz binlerce ölüyoruz. Denetleyin, işinize bakın. Memleketin sınırları kevgire döndü. Büyük bir yük altındayız. Ona buna efendim sığınmacı düşmanısınız diye bağırmak yerine sınırları bekleyin işinize bakın. Mesela iş hatırlatalım size. Siz bu işlerinizi layıkıyla yapabilseydiniz, size memleket emaneti teslim edildiği günden bugüne kadar her şeyi yapabilmek kudretinize rağmen, işleri yapamamışlığınızdan kaynaklanan milletin feryadına figanına bağırmak zorunda kalmayacaktınız. Diyorum ki hükümet işine baksın. Hükümet işine bakınca memlekette hiç kimse münasebetsiz açıklama yapmayacaktır. Şimdi diyorsunuz ki mesela TÜSİAD işine baksın. Ne yapsın mesela? Yüksek faizle yatırım yapsın. Ne yapsın mesela? Yani iş adamları işlerine baksınlar. Hükümetin kallavi kurmayları böyle diyorlar, hükümet adına. Efendim herkes işine baksın. Güzel söz ya. İşinize bakın. Bir iş adamı işine nasıl bakabilirmiş? Nasıl bakılabiliyor? İş adamlar işler nasıl bakacaklar yani? Milletvekillerimiz konuşuyor. Biz, altyapı yaparız, doktor değiliz karışmayız. İşini yapmayan, sağlıklı çalışanların gırtlağını sıkın. Hah. Bak oldu. Efendim işini yapmadığını düşündüğünüzü gırtlağını sıkın. Efendim lafını beğenmediklerinizi efendim itham edin, parmak sallayın, onlara had bildirin. Efendim beceremediklerinizi, yönetemediklerinizi içeri atın. Harikulade ya. Ülkeye bak yani. 2023 vizyonunuza bakın ara sıra mesela. Hani işinize bakın falan derken size iş falan tarif etmeyelim. Bizim dediklerimize de bakmayın. Bu sizin 20 yıldır program diye manifesto diye. Açıkladıklarınıza bakın. 2002 de söylediklerinize bakın mesela. Orta vadeli programlarda açıkladıklarınıza bakın mesela. Kalkınma hedeflerinize, 2023 vizyonunuza bakın. İkinci yüzyıl hedeflerine bakın mesela. Biz mi bakacağız bunlara?
BU TAHTAREVALLİYİ BOZACAĞIZ
Sürecin doğru yönetilmediği için memlekette pek çok sorun yaşandığını düşünüyoruz. Türkiye'de bu yenme şehvetine konu olan yani muhalefet ne söylüyorsa haksızdır. İtiraz eden herkes memleket millet düşmanıdır. Kim itiraz ediyorsa bunlar zaten memleketi milletin istikbaline pusu kurmaktadır falan gibi. Bir kabul üzerinden konuşuluyor. Türkiye'de siyaset maalesef meselelerin doğru konuşma imkanını uzunca zaman önce kaybetti. Anahtar Parti'nin bir mesuliyeti var. Bu tahterevalliyi bozacağız biz. İtiraza muhteva, itiraza nezaket, itiraza sorumlulukla güvenli bir alan açacağız. Her itiraz edenin düşman, her itiraz edenin memleket millet has mı falan gösteren bu siyasal iklim memleket için daha iyisini konuşabilme imkânı da mahrum bırakır bizi.
ÇÖZÜM ÇALIŞTAYI
Bu çözüm laflarının bizim hafızamızdaki, tedai ettirdiği şeyi daha önce büyük çözülme olduğu için bu Çözüm Çalıştaylarına, Çözülme Çalıştayları demeyi ben adet edinmiştim. Eski zaman çözümde olduğu gibi. Efendim daha önce de uyardım. Bir daha uyarıyorum. Mehmet Uçum Bey'le birebir bu konuda aynı şeyler düşünüyorum. Yani bu açıklamasını okudum Mehmet Bey. Bu açıklamasının içindeki kırmızı çizgilerle çizip dikkat çekici bulduğum yerlerin hepsi benim kendi açıklamalarım gibi. Ne yaparsanız yapın terörsüz Türkiye pazarlıksız, kayıtsız, şartsız gerçekleştirecektir. Bu temennileri terörsüz Türkiye geçildiğinde milli devletin esaslarını… Güzel bir cümle geliyor şimdi. Cumhuriyet, üniter yapı, Türk milleti, Türk vatandaşlığı ve Türkiye'yi, Türk bayrağı ve İstiklal Marşı'nı kimse tartışmaya açamayacaktır. Kıymetli bir laf. Cumhuriyetle kazanılan milli devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak kimsenin haddi değildir. Buna asla geçit verilmeyecektir. Tam tersine terörsüz Türkiye, milli devleti daha da güçlendirecek, adımların atılmasını sağlayacak ve yurtsever demokrasiyi güçlendirecektir. Herkes duysun. Hükümetin içerisinde mevzilenen, bölücülük de duysun. Bu son süreçte Suriye'den başlayan ve Türkiye'ye giden sınırlarımızı yalayacak şekilde ateş hattına çekebilecek olan sürecin heveslileri de duysun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti üniter bir devlettir. 85 milyon varlığımızın adı Türk milletidir. Bayrağımızın adı Türk bayrağıdır, milletimizin adı Türk milletidir, dilimiz Türkçedir. Bunlardan taviz vermek esasına dayalı hiçbir hevese müsaade edilmeyecektir. Bu hassasiyet merkezinde önümüzdeki dönem bir bölünme hevesini, ana dilde eğitimle, anayasada bir üniter yapıyı haleldar edecek bir gevşemeyle buluşturma heveslerini bu sertlikle göğüslüyor olmalarını çok kıymetli buluyorum. Umarım bu hassasiyetler hükümetin bu süreçle ilgili kırmızı çizgileri olur. O bizim çok hassasiyetli üstünde durduğumuz bir şeydir. Çünkü önümüzdeki dönem bir taraftan da Tayyip Bey dahil anayasa tartışmaları gündemdedir. Anayasa tartışmalarının merkezinde bu Mehmet Uçum Bey şu lafları nezaret etmelidir. Yani anayasa tartışmalarının olmazsa olmaz ilk şartı cumhuriyet, üniter yapı, Türk milleti, Türk vatandaşlığı, Türkçeyi ve İstiklal Marşı’nı asla tartışmayacağımız bir kırmızı çizgi hattında konuşabilirsiniz. O zaman konuştuklarımıza biraz kulak kabartabiliriz. Bunların herhangi birinin haleldar olacağı bir zemini tartışmayı, müzakereyi devlet millet varlığımıza tehlike sayarız. Kabul etmeyeceğimizi beyan ederiz.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.