Bugün, 6 Aralık 2025 Cumartesi

“Kilit Bozuksa Anahtar Ne Yapsın?”

“Aynı değirmende öğünmeyen buğdaydan aynı ekmek çıkmaz.”

Tarih: 06.12.2025 08:07 Güncelleme: 06.12.2025 08:10
“Kilit Bozuksa Anahtar Ne Yapsın?”

Siyaset bir kapıdır…
O kapının ardında umut vardır, ekmek vardır, adalet vardır, bir memleketin yarınları vardır.
Ama her kapı, ancak kendi anahtarıyla açılır.
Anahtar eğriyse kilit dönmez; anahtar kalınsa yuvaya girmez; inceyse tutmaz, boşlukta döner durur.

Bugün ülke siyasetinin elinde tuttuğu anahtar tam da böyledir:
Kimisi kendi kapısına bile uymayan bir anahtarla memleketin kapısını zorlar,
Kimisi halkın kapısını açmak yerine kendi ikbalinin kapısını aralamaya çalışır.
Kimisi de elindeki anahtarı gösterip “işte çözüm burada” der,
ama o anahtar kilit haznesine bir türlü girmez.

Çünkü kapı açmak sözle değil, işle olur.
Kilit gönüldedir; gönül açılmadan kapı açılmaz.
Halkın kapısı, gönlünün kilidi açılmadan hiç kimseye yüzünü göstermez.

Bugün siyaset meydanı bir kavganın orta yeridir.
Birbirine omuz vermesi gerekenler, birbirlerinin ayağına basar;
aynı sofraya oturması gerekenler, birbirinin lokmasına göz diker.
Sanki memleket değil, bir miras kavgasının içindelermiş gibi…
Sanki makam sandalyeleri, halkın yükünü hafifletmek için değil,
birbirinin sırtını sıvazlamak içinmiş gibi…

Atalarımız boşuna dememiş:
Aynı değirmende öğünmeyen buğdaydan aynı ekmek çıkmaz.
Bugün siyasetin değirmeni ayrı ayrı dönüyor.
Birbirine karışmayan, birbirine değmeyen, birbirinin sesine kulak vermeyen buğday nasıl ekmek olacak?
Halkın sofrasına nasıl bereket gelecek?

Birbirleriyle yarışmaktan, birbirlerini alaşağı etmekten,
birbirlerine çelme takmaktan vakit bulamayanlar,
halkın derdine nasıl yetişecek?
Birlikten kuvvet doğar” sözü raflarda tozlanmış bir vecize gibi dururken,
siyasetçiler “bölünmeden büyürüz” sanıyor.
Oysa bölünen yol daralır, daralan yol halkı taşırmaz.

Halkın kapısı kendi ayarında anahtar ister.
Ne kalın, ki geçmeyen;
ne ince, ki boş dönen…
Halk siyasetin anahtarını sadelikte, samimiyette, adalette ister.
Kavgada değil; kol kola yürüyüşte görmek ister.
Mazlumun elini tutan, yoksulun sofrasına oturan, emeklinin duasına giren anahtar ister.

Bugün siyasetin elindeki anahtar, kendi kapısını bile açamıyorsa,
halkın kapısına nasıl dokunsun?
Yeri gelir bir kapıyı açmak için kapıyı kırmak değil,
kalbi tamir etmek gerekir.
Gönlün kilidi bozuksa, dünyanın en süslü anahtarı bile sana fayda etmez.

Memleketin siyaseti yeniden halkın kilidine uygun bir anahtar yapmak zorundadır.
Kavgalarını rafa kaldırıp omuz omuza durmadıkça,
çekişmelerini bırakıp birliğe sarılmadıkça,
çıkar kapılarını kapatıp halk kapısını çalmadıkça,
bu kapı açılmaz.

“Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.”
Bugün siyasetin tarlasında alın teri yerine laf kalabalığı var.
Harmanda ise yüz bulmalarını halktan bekliyorlar.
Ama halk, anahtarın söze değil işe yaradığını bilir.
Gönülden geçmeyen hiçbir anahtar, gönülde iz bırakmaz.

Anahtar gönüldedir…
Gönül yapılmadan hiçbir kapı açılmaz.

Ve unutmayalım:
“İçi yanlış olanın anahtarı doğruyu açmaz.”

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.