Bugün, 5 Aralık 2025 Cuma

“Kim Kimi, Kimler Kimleri Niçin Sever?”**

Sessiz Soruların Gürültülü Dünyası

Tarih: 04.12.2025 11:35 Güncelleme: 04.12.2025 11:36
“Kim Kimi, Kimler Kimleri Niçin Sever?”**

Kim kimi sever?
Kimler kimleri neden, niçin, ne uğruna sever?
Bu sorular, hayatın dar koridorlarına asılı duran, herkesin bildiğini sandığı ama kimsenin tam olarak yanıtlayamadığı sorular aslında. Kimi insanlar cevabı bildiği hâlde konuşamaz; kimileri bilmediği hâlde öğrenmeye çalışırken sessizliği kendine kalkan eder. Çünkü yanlışın alkışlandığı, doğrunun cezalandırıldığı bir dönemde yaşıyoruz.

Bugünün şartlarında sevmek, bilmekten daha zor; anlamaktan daha çetin bir sınav hâline geldi.

“Sevmek” Dediğin Artık Bir Lüks

Zaman değişti, sevmek de değişti.
Eskiden sevgi fedakârlıktı, sadakatti, göz göze gelince bile sesi duyulan bir bağdı. Şimdi ise çoğu zaman bir hesap işi; bir karşılık arayışı, bir çıkar tablosunun ortasına sıkıştırılmış bir duygu.

Artık insanlar bile sevmeyi enflasyona, geçim derdine, hayata tutunma mücadelesine göre ölçüyor.
Birine yaklaşmadan önce bile düşünüyor:
“Bu sevgi bana kaç bedel çıkarır?”

Cesaret isteyen bir şeydi sevmek; devir ise bizi yüreksizliğe alıştırıyor.

Cevabı Bildiği Hâlde Susanlar

Bazı insanlar bilir, ama susar.
Çünkü hakikatin bedeli, artık hakikatin kendisinden daha ağır.

Sevdiğini söylemek, yanlışa yanlış demek, acıyı dile dökmek…
Bunların her biri, bugünün toplumunda insanın kendi ruhunda derin yaralar açabilecek hareketlere dönüştü.

Bu yüzden bazıları gerçeği bilir ama dile getirmez.
Some insanlar sever ama söyleyemez.
Bazıları yanlışı görür ama sessiz kalır.

Kendini korumak için susmak, çağımızın kalkanıdır.

Bilmediği Hâlde Öğrenmeye Çalışanlar

Bir de bilmeyenler var; merak edenler, arayanlar…
Onlar için gerçek bir kapı değil, çoğu zaman dikenli bir duvardır.

Cevap ararken yananlar, anlamaya çalışırken dağılanlar, kalbine doğru yürürken yolunu kaybedenler…

Çünkü bilgi de duygu da sevgi de artık korunuyor; kimseye kolay açılmıyor. Yaklaşmaya çalışan, o dikenlere göğsünü dayamak zorunda kalıyor.

Bugünün şartları, öğrenmek isteyen herkesi potansiyel bir yaralıya dönüştürüyor.

Kim Kimi Sever?

Bu sorunun tek bir cevabı yok, birden çok gerçeği var.

İnsan, kendisini tamamlayanı sever.
Karanlığına ışık tutanı, eksik yanına nefes olanı, yalnızlığında omuz vereni, taşıyamadığı yükte ona yol arkadaşı olabileni…

Kimi sevgiler sessizdir, kimileri gürültülü.
Bazı sevgiler gizlenir, bazıları ise gizlendikçe büyür.

Bugünün dünyasında sevmek hâlâ bir mucizedir.
Ve mucizeler, hâlâ kendini saklayarak yaşar.

Yaşamanın Sırrı

Yaşamın asıl sırrı belki de budur:

Hem bilen gibi susmak,
hem bilmeyen gibi öğrenmek,
hem seven gibi cesur,
hem sevilmeyen gibi temkinli durabilmek…

Dünya kırılgan, insanlar yorgun, ilişkiler pamuk ipliğine bağlı.
Ama buna rağmen kalbini koruyabilenler, bir gün doğru kalbe dokunmayı başarır.

Çünkü insan; yaralansa da sever, kaybetse de bekler, unuttuğunu sansa da aslında hep hatırlar.

Ve belki de en güzeli:
Hiçbir şey bilmeden, sadece yüreğiyle yürüyenler…
Hayatta en doğru sevmeyi öğrenenler onlardır.

Üç Cümlelik Özet

İnsanlar artık sevmeyi bile korkarak yapıyor; bilenler susuyor, bilmeyenler öğrenmeye çalışırken yaralanıyor.
Bugünün şartları hakikati saklıyor, duygular dikenli tellerin ardında yaşıyor.
Yaşamın sırrı ise hem susmakta, hem öğrenmekte, hem de cesaret edip yine de sevebilmekte gizli.

Sevgi bile artık bir ticaret masasına döndü; herkes alıcı rolünde ama kimse bedel ödemeye yanaşmıyor.
Doğruyu bilen korkudan susuyor, bilmeyen korkudan öğrenemiyor; bu çağda hakikati söyleyenin dili, sessiz kalanının ise ruhu yanıyor.
“Kim kimi sever?” sorusu bile artık bir ayrıcalık; çoğu insan artık sevmeye değil, sadece hayatta kalmaya çalışıyor.

Kim kimi sever?
Rüzgârın yönü nasıl değişirse, kalpler de öyle değişir; yaklaşır, uzaklaşır, savrulur.
Bazıları bildiği gerçeği saklar, sanki söylerse dünya kırılacakmış gibi.
Bazıları bilmediği duygunun peşinde savrulur; karanlığa iner, aydınlığa çıkar, yine de yolunu bulamaz.
Oysa sevgi…
En çok da kimse bilmeden, kimse görmeden, iki yüreğin aynı sessizlikte buluştuğu anda gerçektir.

Ben,
Tuncay ÇİFÇİ
Günün Aynasında Bir Yolcu

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.