AĞIRALİOĞLU KOCAELİ’NDE
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, DEM Parti heyetinin İmralı ziyareti sonrası, siyasi parti liderleri ile yaptığı görüşmeye tepki gösterdi. Ağıralioğlu, “Siz bir bilim adamına hukuki bir gerekçe açıkladığı zaman cezaevi yolunu gösterip korkutuyorsun. Katil bir teröristi ise meclise gelsin konuşsun diyorsunuz. Kendinize gelin.Şehitliğe gidip mezar taşlarını yıkayan anneler var. Mezar taşlarıyla konuşarak büyüyen çocuklar var. Siz ne oluyorsunuz da Öcalan'la görüşüyorsunuz?” diye konuştu.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Kocaeli İl Başkanlığı’nın açılış törenine katıldı. Ağıralioğlu, “Bir hareket milletin istikbaline koşturuyor. Daha önce çok parti ağırlamaktan ve uğurlamaktan yoruldunuz. Darlıklara ve zorluklara rağmen ümidini yitirmemiş benim aziz milletim. Yine kaçıncısıdır bilmediğiniz bir partinin bugünden daha iyi bir memleket olsun diye kuruluşuna şahitlik etmektesiniz. Ben sizin kırgınlıklarınıza yorgunluklarınıza ve dargınlıklarınıza bir küçük ümitle geldim” dedi.
“MADEM HAKLIYDINIZ, SİMİT HESABI 23 YIL SONRA NİYE TUTMUYOR?”
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, konuşmalarına şu sözlerle devam etti:
“Burada sağımızda solumuzda partiler var. Hepsinin iddiaları var. İktidar 23 yıldır hep haklıydı. İşsizlik var dediler simit hesabı yaptılar, çayı öğün diye hesaba kattılar. Yüksek enflasyon var diye bağırıyorlardı. Çiftçi zordaydı, emekliler geçinemiyordu. Asgari ücreti haysiyetsizlik saydılar. Muhalefet de onların yaptıklarına kızdılar. Haklıydılar. Devlet düşmanlarıyla oturuyorsunuz dediler. Haklıydılar. Biz Türk milletinin ikinci yüzyıla başlarken, bir siyasi münakaşaya taraf olmaya çalışmıyorum. Bir perdeyi kaldırmak istiyorum. Siyasetçiler hep haklıydılar siz haksızdınız. Devlet bey muhalefetteyken de haklı iktidar ortağıyken de haklı. Madem bu kadar haklısınız bu memlekette simit hesabı 23 yıl sonra niye tutmuyor? Çocuklarımız neden uyuşturucu batağında ve intiharın eşiğinde? Asgari ücretliler niçin geçinemiyor? Bu memlekette suçlu millet mi? Biz siyasette mazeret perdesini kaldırıyoruz. Milleti fakir bırakandan parasını alacağız.”
“MEMLEKET ZEKATA MUHTAÇ HALE GELDİ”
Siyasette bir bedel ödeme hakkı oluşturacaklarını söyleyen Anahtar Parti Lideri Ağıralioğlu, “Dost olduğumla düşman, düşmanımla dost olurum demek siyaset değil ilkesizliktir. Sizin için daha yaşanabilir bir memleket olma dirayetiyle buraya geldik. Kavgaya ve münakaşaya zaman yok. Bu ülke 2025 yılında bugün bulduğundan daha fazlasını bulabilir miydi? Eğer oluyorsa ne için yapmadınız? AK Parti hiçbir siyasi partinin erişemediği bir iktidara sahip oldu. Mazereti olmayan bir iktidarım karşısında konuşuyorum. Milletimiz sizden umdu, sizden bekledi. 23 yıldır her gün ümitlendi. Bu beklentinden millete fakirlik düştü. Geldiğinizde 2 milyon fakire bakıyoruz diyordunuz. Şimdi 17.5 milyon fakire bakıyorsunuz. Memleketi zekâta muhtaç hale getirdiniz. Asgari ücreti açlık sınırının altında bıraktınız. 22 yılda 15 milyon daha yoksul eklediniz. İktidara geldiğinizde emeklilerin maaşı asgari ücretin kat kat fazlasıydı” diye konuştu.
“TEFLON GİBİLER”
İktidarın, kaynakları doğru kullanamadığını söyleyen Ağıralioğlu, “Adaleti ve kalkınmayı başaramadınız. Bizim partimizin 85 milyon üyesi var. Ay yıldızlı bayrağın altındaki herkesin birinci sınıf vatandaş olma imkanını sağlayacağız. Harcadıkları para ve topladıkları vergiler bizim. Borç bizim yine bize bağırıyorlar. Biz Türk Milleti'nin aydınlık geleceğine koşuyoruz. Biz onlara ne kadar olduğumuzu göstereceğiz. Her şeyi yapsın diye kudret verdiklerimizin mazeretleri var. Muhalefet yüzünden diyorlar. Dış güçler diyorlar. Teflon gibiler. Üstlerine hiçbir şey yapışmıyor” değerlendirmesinde bulundu. Ağıralioğlu, “Her işimiz için mutlaka kudretli bir adam arıyoruz. Niçin siz milletin adamıysak kimlik kartımız yetmiyor işlerimizi yapmak için. Neden hala kurumlarda adamlarımız olması lazım? Daha iyisi mümkün diyen umutlarınız için geliyoruz. Biz siyaseti hasımlık için yapmayacağız. Bu siyasete nezaket lazımdı. Hesap verebilenler lazımdı. Biz onlar için geleceğiz” dedi.
“DİŞİMİZE GÖRE İKTİDAR BULDUK”
İktidara yönelik eleştirilerde de bulunan Ağıralioğlu, “Muhalefetin üstüne yıka yıka iktidarda kalamazsınız. Buna son vereceğiz. Erdoğan bu karneyle iktidar olamayacağını biliyor. Dişimize göre bir muhalefet bulamadık diyor. Dişlerini kontrol et Erdoğan. Biz dişimize göre bir iktidar bulduk. AK Parti kurmaylarına soruyorum. Sizin neyiniz eksik? Sandıktan ne aldığınızda memleketi kurtaracaksınız? Ne olunca memleketi ayağa kaldıracaksınız? Hükümetin ciddiyete ve akla ihtiyacı var. Program yapmaya ve ciddi çalışmaya ihtiyacı var. İsraftan kaçınmaya ihtiyacı var. Ahlakı böyle olmayana sandıktan ne çıkarsa olmaz” ifadesini kullandı.
“HESABINI VERİN”
Türkiye’deki alım gücü ile ilgili de sorunlara dikkat çeken Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, “Emekliler maaşlarıyla bir koltuk takımı bile alamaz hale geldi. Bunun hesabını verin. Bu kadar pahalılığın ve işsizliğin, üretememizin hesabını verin. 23 yıl millet size memleketi ayağa kaldırın diye destek verdi. Yasakların ve yolsuzluğun olmadığı bir ülke vaat ettiniz hesabını verin” diye konuştu.
ÖCALAN TEPKİSİ
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin İmralı açıklaması sonrası, DEM Parti heyetinin Öcalan ziyaretini de hatırlatan Ağıralioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Umut hakkını konuşuyorlar. Hukuken mümkün olmadığını bir arkadaşımız kamuoyuyla paylaştı. Öcalan 99'da yakalandı. O dönemde örgütü lağvetseydi olurdu. Ancak evlatlarımız 25 yıldır şehit ediliyor. Hukuken mümkün değildir diye ikaz ettik. Ne dediler biliyor musunuz? Bir daha böyle tweet atmayın dediler. Atarsanız soruşturma açarız diyorlar. Siz bir bilim adamına hukuki bir gerekçe açıkladığı zaman cezaevi yolunu gösterip korkutuyorsun. Katil bir teröristi ise meclise gelsin konuşsun diyorsunuz. Kendinize gelin. Öcalan Kürtlerin temsilcisi değildir. Bunun tersini söylemek Kürtlere hakarettir. Sanki biz bu mücadelede başarısız olmuşuz, teröre boyun eğmişiz gibi algı oluşturmak devlete küfürdür. 40 yıldır eline silah alana zaten silahı bırakın yoksa gömeriz diyoruz. 2013 yılında yapmadınız da ne oldu da şimdi karar verdiniz?”
“MEZAR BAŞINDA ANA BABA KALIYOR”
Geçtiğimiz günlerde Edirne Kapı Şehitliğine yaptığı ziyareti anımsatan Ağıralioğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Biz buradayken şehitliğe gidip mezar taşlarını yıkayan anneler var. Mezar taşlarıyla konuşarak büyüyen çocuklar var. 29 yıl oğlunun kabrine giden üzüntüsünü taşıyan babalar var. Siz ne oluyorsunuz da Öcalan'la görüşüyorsunuz? Bana o baba dedi ki 68 boş yerimiz kaldı Edirne Kapı Şehitliği'nde. Burası dolsun istemeyiz dedi. Ama şehitler ölmez vatan bölünmez demek kolaydır. AK Parti kurmaylarına hatırlatıyorum. Şehitler kendilerini katleden alçaklarla devleti masaya oturduğunda ölürler. Tabutun başında küçücük çocuklarımız, analarımız babalarımız. Merasim bitiyor herkes evine dönüyor. Sonra mezar başında bir garip yetim, gariban ana baba kalıyor. Vatan sağ olsun diye ölen mehmetçiklerimiz varken siz ne hakla görüşmeye başladınız? Şimdi izliyoruz yapıp ettiklerinizi. Bu milletin başına hangi çorapları ördünüz bakacağız. Bu milletin temeline dinamit mi koyacaklar bakacağız. Ben Tayyip beyi daha ihtiyatlı ve tedbirli görüyorum. Henüz sürecin ne olacağını o da anlamadı.”
“ALTILI MASAYA TERÖRÜN GÖLGESİ DÜŞTÜĞÜ İÇİN KALKTIM”
Altılı masadan kalkma sebebine de değinen Ağıralioğlu, konuşmalarına şöyle devam etti:
“Biz iki bayraklı iki başkentli bir federasyona imza atmayız. Onayladıkları imzaladıkları ikiz yasayı bir daha okusunlar. Kendi memleketinizde kaynakları yönetsin diye birtakım haklardan bahsetmişsiniz. Size bu mukaddes devletin her tarafını korumak düşer. Bu millet size alçaklarla görüşün diye oy vermedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde altılı masaya terörün gölgesi düştü diye kalktım. Ben Cumhurbaşkanlığı makamının seçiminde, böyle bir izzetsizliği Türk siyasetine sürdürmeyeceğim dedim. PKK'ın HDP'nin şantajlarıyla seçim kazanılmaz dedim. Vekillikten de istifa ettim. Ne bir yere gittim ne de hakaret ettim. Erdoğan ve Bahçeli o zaman Kılıçdaroğlu'na, ‘Demirtaş'a ve Kavala'ya özgürlük diyorsun. Öcalan'ı da bırakaca mısın?’ diye bağırıyordu. Şimdi ne oldu? Siz onları Kılıçdaroğlu'nun bırakmasından değil sizden önce bırakmasından korkmuşsunuz. Kendi söylediklerinizi dinleyin belki onlardan utanırsınız. Hainlikle itham ederek bizim dediklerimize razı olmuyorsunuz. Kendi söylediklerinizi bir dinler misiniz?"