Türkiye siyasetinde bir cümle vardır: “Bazı sözler, söylendiği anı aşar; tarihe not düşer.”
Son günlerde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı’ya gitmeye hazır olduğuna dair sözleri tam da böyle bir fırtına kopardı.
Ama asıl sarsıntı, bu açıklamaya gelen tepkilerle yaşandı.
Kutalmış Türkeş’in Sözleri Gündemi Ters Yüz Etti
Alparslan Türkeş’in oğlu Kutalmış Türkeş, sosyal medya hesabından yaptığı sert çıkışla hem gündemi belirledi hem de ülkücü tabanda biriken sessiz öfkenin tercümanı oldu:
“Meydanlarda ip atıp bebek katiline idam isteyen birinin, on binlerce insanımızın katilinin ayağına ‘gideceğim’ demesi ve bunun ayakta alkışlanması, sizin hiçbir zaman ülkücü ve şahsiyetli olmadığınızın ispatıdır. Bence de git; çünkü herkes ait olduğu yere gitmelidir!”
Bu sözler, sadece bir siyasi eleştiri değil; yıllardır MHP tabanında biriken kırılmanın, bastırılmış bir vicdanın dışa vurumu olarak görüldü.
Sosyal Medya Kaynıyor: “Bu Sözler Ülkücü Hareketin Sesidir”
Açıklamanın ardından sosyal medya adeta infilak etti.
– Kimileri Türkeş’in sözlerini “ülkücü hareketin namus borcu” diye paylaştı.
– Kimileri ise “Bahçeli artık tabanı temsil etmiyor” yorumunu yaptı.
– Bazı kullanıcılar, Bahçeli’nin geçmişteki idam çağrılarıyla bugünkü İmralı yaklaşımı arasındaki keskin çelişkiye dikkat çekti.
Özellikle ülkücü hassasiyeti yüksek gençler arasında paylaşılan videolar, eski miting görüntüleri ve “ip atan” Bahçeli konuşmalarının altına yazılan yorumlar, tabanda derin bir sorgulama yaşandığını gösteriyor.
MHP’de Sessiz Çöküş mü Başlıyor?
Kutalmış Türkeş’in çıkışı, sıradan bir eleştiri değil; MHP’lilerin içinden, Türkeş soyadını taşıyan bir isimden gelen bir hesaplaşma çağrısı.
Bu sözler, Bahçeli’nin yıllardır uyguladığı politikalara karşı biriken soruları daha görünür hale getiriyor. Çünkü bugün ülkücü seçmen şunu soruyor:
– “Lider demek tutarlılık demektir. Dün ne diyordu, bugün ne yapıyor?”
– “Mitinglerde idam ipleri sallayan kişi, bugün İmralı’ya gitmeyi neden düşünüyor?”
– “Bu değişim kimin talebi?”
Bu soruların hiçbirine Bahçeli cephesinden net bir cevap gelmedi.
Herkes Ait Olduğu Yerde Durur…
Kutalmış Türkeş’in “herkes ait olduğu yere gitmelidir” sözü, aslında sadece Bahçeli’ye değil; siyasette tutarlılık arayan milyonlara atılan bir mesaj.
Bugün Türkiye’nin siyasi gündemi, ideolojik duruşların buharlaştığı, ilkelerin hızla eridiği bir zemine sürükleniyor.
Bu yüzden bir cümle bazen koca bir siyasi geleneği sarsabiliyor.
Ve görünen o ki:
Kutalmış Türkeş’in çıkışı, sadece bir eleştiri değil; ülkücü hafızanın Bahçeli’ye tuttuğu ayna.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.