2017 yılından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası'nın 26. Maddesi gereğince 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 70.maddesi belediyelere, kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında şirket kurabilme hakkı tanındı.
Yani, kamu tüzel kişiliğine sahip belediyeler tarafından kurulan veya ortak olunan şirketler, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi sermaye şirketleridir. Sermaye şirketi olan belediye şirketleri, bu nitelikleri gereği, belediye tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız özel hukuk tüzel kişileridir.
(DİKKAT Belediye Başkanı Şirket sahibi de olabiliyor)
2017 yılının son ayında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile merkezî idarede ve mahalli idarelerde personel hizmeti sunan alt işverenler bünyesinde çalışan (taşeron) işçiler kadroya geçirilmeye başlandı.
4046 sayılı Yasa da belediyelere iktisadi ve ticari girişimlerde bulunma hak ve yetkisi tanımıştır.
Ha unutmadan bunu da yazayım,
5393 sayılı belediye kanunu 68/c maddesi belediyelerin yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tahvil çıkararak finansman sağlayacaklarını düzenlemektedir. Belediyelerin tahvil çıkararak hem dış piyasalardan hem de iç piyasalarda borçlanmaları mümkündür.
Fakat Ama burasını dikkatli okuyun!
Evet bu yukarıda bahsettiğim hususlar Şirket kuran Belediye Başkanlarının hangi kanun hükmünde şirket kurduklarını ve sırtlarını dayadıkları yasalardan bahsettim.
Şimdi gelelim asıl meseleye 2017 yılından sonra Türkiye genelinde Şirket kuran Belediyeler özellikle bazı Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkanları sahibi oldukları Şirkette çalışanların yaptıkları usulsüz harcamalar ve Belediye Başkanlıklarına ait arsa ve tarlaları yakın akrabalarına veya tandık eş dost akrabalarına değerinin altında satışını yaparak,
İlgili Belediye Başkanlığındaki Gelir ve Gider tablosunu alt üst ettiler.
Neden alt üst ettiler?
Kendi menfaatlerine satış yapıp satış sırasında yapılan ihalelerde kendilerine de pay biçerek ucuza satışa onay verdirdikleri için.
Yerel yönetimlerin geçen yılsonu itibarıyla toplam hazine borçları hesaplandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 31 Aralık 2023 tarihinde güncellediği verilere göre, 30 mahalli idarenin Hazine’ye olan toplam borcu 10 milyar 552 milyon 888 bin TL’ye ulaştı.
10,5 milyar TL’lik borcun 28,2 milyon TL’sinin vadesi geçmiş borçlardan oluştuğu bildirildi.
BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre; Hazine borçlusu mahalli idarelerin listesinde AKP ve kayyım yönetimindeki belediyelerin ağırlıkta olması dikkat çekti.
Buna göre, 30 mahalli idarenin toplam Hazine borcunun 5 milyar 767 milyon TL’sini AKP’li başkanlar ya da kayyumlar tarafından yönetilen kurumlar yaptı.
Kocaeli zirvede
AKP’li Tahir Büyükakın yönetimindeki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “En borçlu belediye” unvanını geçen yıl da kimseye kaptırmadı.
Belediye, 2 milyar 123 milyon 984 bin TL ile en borçlu AKP’li belediye oldu. Kocaeli’nin arkasından 1 milyar 65 milyon 951 bin TL’lik borç ile AKP’li Samsun Büyükşehir Belediyesi geldi. Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin Hazine borcu ise kayıtlara, 407,6 milyon TL olarak geçti.
Hazine Alacak Stoku verileri de AKP ve kayyım idaresindeki yerel yönetimlerin bilançosundaki vahim tabloyu gözler önüne serdi. Bazı yerel idarelerin borçları, şöyle sıralandı:
Batman Belediyesi (kayyum): 350 milyon 249 bin TL
Bursa Büyükşehir Belediyesi (AKP): 604 milyon 108 bin TL
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (AKP): 424 milyon 224 bin TL
Denizli Büyükşehir Belediyesi (AKP): 74 milyon 686 bin TL
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi (AKP): 31 milyon 41 bin TL
Siirt Belediyesi (kayyum): 71 milyon 392 bin TL
Sivas Belediyesi (AKP): 272 milyon 217 bin TL
Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (kayyum): 238 milyon 429 bin TL
Yakında bu listeye Erzurum’da bulunan Merkez ve Dış İlçelerden bazıları da dahil edilecek. Birisi A......biriside P......şimdilik (Not burası benim haberim)
