Vatandaş şikâyetleri ve siyasi tepki
Erzurum Şehir Hastanesi, açıldığı günden bu yana Doğu Anadolu’nun sağlık üssü olarak tanımlanıyor. Ancak son dönemde hastanede yaşandığı iddia edilen aksaklıklar, hem vatandaşların hem de siyasetin gündeminde.
Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, gelen şikâyetlere dikkat çekerek sosyal medya hesabından sert bir açıklama yaptı:
“Erzurumluya zulmedeni de, Erzurum’a kurban ederiz. Bu böyle biline!”
Yurdagül’ün bu çıkışı, kamuoyunda yankı uyandırırken, açıklama Erzurum’daki sağlık hizmetlerinin niteliğine yönelik yeni bir tartışma başlattı.
Tepkinin arka planı
Kentte bir süredir randevu yoğunluğu, personel eksikliği ve poliklinik hizmetlerinde yaşanan aksamalarla ilgili çeşitli iddialar gündeme geliyor. Hastane yönetimi ise sorunların geçici olduğunu ve gerekli düzenlemelerin yapıldığını savunuyor.
Siyasi çevreler, Yurdagül’ün açıklamasını “Erzurum halkının sesine tercüman” olarak değerlendirirken; bazı çevreler, bu tür çıkışların kurumlar üzerinde baskı oluşturabileceğini dile getiriyor.
Sağlık hizmeti siyaset üstü bir konu
Uzmanlara göre, Şehir Hastaneleri gibi büyük ölçekli sağlık yatırımlarında planlama, insan kaynağı yönetimi ve denetim mekanizmaları kritik önemde. Hizmet kalitesinde yaşanan her aksaklık, sadece hastane yönetimini değil; genel sağlık politikalarının etkinliğini de sorgulatıyor.
Bu nedenle yaşanan sorunların siyasi tartışmaların ötesine taşınması, çözüm odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor. Zira sağlık hizmeti, toplumun ortak paydası ve en temel kamusal haklardan biri.
Sonuç olarak,
Erzurum Şehir Hastanesi, bölge halkı için büyük bir yatırım ve umut kaynağı. Ancak bu yatırımın amacına ulaşması, yalnızca bina ve donanımla değil; etkin yönetim, yeterli personel ve vatandaş memnuniyetiyle mümkün olabilir.
Yurdagül’ün çıkışı, bu beklentinin bir yansıması olarak okunabilir. Şimdi gözler, hem yerel yönetimlerde hem de sağlık idaresinde… Çünkü halkın beklentisi net: Sorun değil, çözüm konuşulsun.
